Her Türden Kitap Önerileri

Her Türden Kitap Önerileri

19 Şubat 2021 0 Yazar: Mrs. Hyde

• Ortalama okunma süresi: 3 dakika

Söz verdiğimiz gibi, bu ay için de şahane bir kitap önerisi listesi hazırladık. Ne okusam diye düşünen herkese de biraz olsun ilham versin istedik. Diğer bir deyişle, listemiz hem herkesin işine yarasın diye hem de farklı türlerden okuma deneyimine teşvik etsin diye her telden çalmaya özen gösterdik. Önce Kanada edebiyatı, sonra Fransız edebiyatı derken, basbayağı modern kurgudan başlamış olduk. Ardından Türk şiiriyle bir nefeslendik. Yavaş yavaş grafik roman durağına doğru yol aldık. Oradan da nefes kesen bir polisiye romanla heyecan seviyemizi yükseltip, kapanışı kurgu dışı bir eserle yaptık. Nasıl mı? Hadi görelim!

  • Margaret Atwood – Antilop ve Flurya

Margaret Atwood’un üç kitaptan oluşan MaddAddam serisinin ilk kitabı Oryx and Crake, Türkçe’ye Antilop ve Flurya olarak çevrilmiş. Seriyi önermek yerine ilk kitabı öneriyoruz, böylece devam edilip edilmemesi gerektiğine kitabı okuduktan sonra kendiniz karar vereceksiniz. Zaten içimizden bir ses devam edeceksiniz diyor. Atwood’un yarattığı distopik dünyanın içindeki yıkım, günümüzün çevresel hasarının ve açgözlülüğünün sonucu gibi görünen post-apokaliptik bir kurgu. Salgınla boğuşan bizler için de üzerinde düşünmeye değer bir üçleme.

  • Albert Camus – Veba

Belki de pandemiden önce birçoğumuz 1947 yılında yayımlanan bu romanı zaten okumuştuk veya pandemi döneminde yeniden popüler olmasıyla ilk defa okuduk. Ancak henüz okumamış olup da yeni heveslenenler için, edebiyatta salgın teması denince akla gelecek ilk eserlerden biri olan Veba’yı (La peste) atlamadan bu ayın kitap öneri listesini tamamlamak istemedik. Fransız edebiyatının öncül isimlerinden Camus, bu eserinde Cezayir’in Oran şehrini etkisi alan kurgusal veba salgınını birçok boyuttan inceler. Salgının dramatik ve psikolojik etkileriyle boğuşan karakterlerden mutlaka kendinize yakın hissettiğiniz biri çıkacakken, hükümetin de salgınla başa çıkmak için nasıl önlemler aldığını ya da almadığını görmek eserin günümüze hitap etmesine katkıda bulunuyor. Camus adeta bizlere o dönemden seslenip rehberlik yaparken, biz okurlara da o sese bir kulak vermek düşüyor.

  • David B. – Epileptik

Farklı dallara yelken açıp grafik roman önerisi de sunarak listemize devam edelim. David B. adıyla bilinen Fransız çizer Pierre-François Beauchard, bu otobiyografik grafik romanda samimi bir hikâye anlatırken, kendine özgü harika çizimlerle okurun deneyimini daha da derinleştiriyor. Abisinin epilepsi deneyiminin hikâyenin merkezinde konumlandığı bu eser, 1996-2002 yılları arasında 6 cilt olarak yayımlanmıştı ve artık tek bir cilt halinde kitapçılarda yerini almış durumda. Grafik edebiyatı çok sevip de hala okumadıysanız denemeye değer olduğu gibi, ilk çizgi roman deneyimine hazır olanlar için de ideal bir eser. Belki biraz kasvetli bir hikâye ama sanatın mutluluk vaat ettiğini kim söyledi?

  • Didem Madak

Grapon Kâğıtları, Ah’lar Ağacı, Pulbiber Mahallesi…

Türk edebiyatının en önemli şairlerinden biri olan Didem Madak’ı hala keşfetmediyseniz, daha fazla beklemeyin! Köşenize çekilin, herhangi bir kitabını alın ve okuyun. Şiir sevmiyorum da demeyin, Madak’ı okuduktan sonra belki de fikriniz değişecektir.

  • Agatha Christie – Roger Ackroyd Cinayeti

Sıradaki önerimiz daha az edebi, okunması da oldukça rahat. Ama olur ya, bazen elimize bir kitap geçse de dizi izler gibi bir sonraki sahnede ne olacağını merak ederek çılgınlar gibi okusak isteriz, düğüm çözülmeden yatağa girmek istemeyiz. İşte Roger Ackroyd Cinayeti’ni çözmeye çalışan her okurun bu hisse kapılacağının garantisini veriyoruz. Birçok Agatha Christie kitabı arasından bunu önermemizin nedeni ise şimdilik bir köşede kalsın. Akıcı kitap önerisi arıyorsanız, bu öneriyi atlamayın. Ne dersiniz, Hercule Poirot’nun peşine takılıp, sürpriz sonu önceden tahmin edebilenlerden olabilecek misiniz?

  •  Virginia Woolf – Kendine Ait Bir Oda

Feminist edebiyat eleştirisinin yapı taşlarından olan bu klasik eseri hala okumadıysanız, bu ayın sonu güzel bir başlangıç noktası olabilir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü daha güncel eserlerle selamlamadan önce geriye bakıp, hala Woolf’tan öğrenebileceğimiz şeyler var. Bir çırpıda okunacak bu kısa ama dopdolu eseri okurken yanınıza bir kalem kâğıt almayı unutmayın! Zira altını çizmek isteyeceğiniz cümleler veya almak istediğiniz notlar olabilir.