46. César Ödülleri ve “Hepimiz Çıplağız”

Bu yıl 46.sı düzenlenen Fransa’nın en prestijli sinema etkinliği César Ödülleri, tartışmalı görüntülere sahne oldu. Oldukça politik bir hava içerisinde ilerleyen tören, sinema sektörünün hükümete olan öfkesini yansıtmayı başardı. Pandeminin başından beri, seçilen ilk kurbanlardan biri sinemalar olmuştu. Hala da birçok ülkede kapalı durumda olan sinemaların, ne zaman tam kapasite açılacağına dair somut bir fikir beyan etmek de zor. Hükümetlerin bu kararı sektöre büyük bir darbe vururken, kültür sanat etkinliklerinin de ne derece ikinci plana atıldığını gösteriyor.

Tüm bu nedenlerden ötürü, Fransız sinemacılar her konuşma fırsatı bulduklarında sinema salonlarının tekrar açılması gerektiğinin altını çizdiler. Aslında, sessiz kaldıkları anlarda da haykırmaya yaratıcılıklarıyla devam ettiler. Sahneye kanlı bir eşek derisi kostümüyle çıkan Fransız oyuncu Corinne Masiero, kostümü çıkarıp çıplak kalarak vücuduna yazdığı sloganlarla Fransız hükümetini ve özellikle de İçişleri Bakanı Jean Castex’i hedef aldı. Göğsünde “Kültür yoksa gelecek de yok,” sırtında ise “Jean bize sanatı geri ver” anlamlarına gelen sloganlarıyla sektör adına verilen kararlara yönelik tepkisini ortaya koydu. Sinemanın, sanatın ve kültürün otoriteler tarafından yok sayıldığını, sektörün aktörlerinin de çıplak kaldığını, destek görmediğini ve zayıflaştığını bu görsel metaforla sözcüklerin yapabileceğinden daha güçlü bir şekilde ifade etmeye çalıştı.

Öte yandan, hakkında birçok tecavüz ve pedofili suçlaması olan Roman Polanski’yi, halkın büyük tepkisine rağmen, geçtiğimiz yıl el üstünde tutan César, 2020 yılında bir de tek renkli olmakla ve şeffaf olmamakla suçlanmıştı. 2021 yılında ise nihayet daha fazla etnik çeşitliliğe yer verdi. Yeterli mi? Büyük ihtimalle değil.

Jean-Pascal Zadi ve Fathia Youssouf umut vaat eden sinemacılar olarak gösterildi. Siyahi oyuncu ve yönetmen Jean Pascal Zadi, ırkçı klişeleri eleştirdiği “Tout simplement noir” adlı yapımla ödülünü aldıktan sonra Omar Sy’den Ladj Ly’ye kadar kendisinden önce bu mücadeleye katkı sunmuş tüm aktörlere teşekkürlerini sundu. Ayrıca, aşağı yukarı her ülkenin bugün tartıştığı şiddet ve ayrımcılık olaylarının da altını çizen Zadi, Fransız polisinin etnik azınlıklara uyguladığı ayrımcılığı da güncel vakaları gündeme getirerek protesto etmekten çekinmedi ve ifade özgürlüğünü milyonların önünde kullandı.

Gelelim gecenin en önemlisi olarak gösterilen ödüllere… En iyi film ödülünü alan “Adieu les cons” filminin yönetmeni Albert Dupontel, bu film ile en iyi yönetmen ödülünü de kazandı.

Gecenin hayal kırıklıklarıysa, birçok dalda ödüle aday gösterilen “Les choses qu’on dit et les choses qu’on fait” ile Emmanuel Mouret ve “Été 85” ile François Ozon’un törenden elleri boş dönmesi oldu.

Tıpkı diğer birçok önemli etkinlik gibi, pandeminin gölgesi altında düzenlenen 46. César ödül töreni gecesi de çeşitli tedbirler kapsamında ilerleyerek normalden daha az konuğa ev sahipliği yaptı. Buna rağmen, haykırılan mesajların gereken yerlere iletildiğinden kuşkumuz yok.

Görsel: AFP